Anonim ve Limited Şirketlere Disiplin Cezası

ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERE DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Soner ALTAŞ

Dünya Gazetesi, 27 Şubat 2010

Türk Ticaret Kanunu gereği, ticaret şirketleri arasında sayılan anonim ve limited şirketler tacir sıfatını haizdirler. 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 9uncu maddesinde ise; ticaret siciline kayıtlı tacirler ile bunların şubelerinin ve fabrikalarının, bulundukları yerdeki odalara kaydolmaları gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, “tacir” olan anonim ve limited şirketler ile bunların şubelerinin, bulundukları yerdeki ticaret odalarına, ayrı bir ticaret odası kurulmamış ise ticaret ve sanayi odalarına kayıt olmaları yasal bir zorunluluktur. 

Diğer yandan, 5174 sayılı Kanunun 86ncı maddesinde; “oda ve borsa üyelerinden meslek onuruna veya meslek düzen ve geleneklerine uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, müşterisine karşı meslekî görevini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında disiplin cezaları uygulanacağı” hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, oda üyesi olmaları noktasında, anonim ve limited şirketlerin, 5174 sayılı Kanunda öngörülen ve üyelikten çıkarmaya kadar varan disiplin cezalarına muhatap olmaları mümkündür.

Anonim ve limited şirketlere verilebilecek disiplin cezaları, 5174 sayılı kanunun 87inci maddesinde; uyarma, kınama, üyelikten geçici çıkarma ve üyelikten uzun süreli çıkarma olarak sıralanmıştır. Uyarma cezası, mesleğin icrasında ve davranışlarında daha dikkatli davranması gerektiğinin ilgili üyeye yazılı olarak bildirilmesinden ibarettir. 5174 sayılı Kanunun m.87/a hükmünde, uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller “meslek şeref ve haysiyetine uygun düşmeyen tavır ve hareketlerde bulunmak; üyelik görev ve sorumlulukları ile ilgili olarak oda yönetim kurulunca yapılan davet ve talebin gereğini mazeretsiz olarak yerine getirmemek; üyesi olduğu odanın, borsanın veya birliğin itibarını zedeleyici sözler sarf etmek; müşteri veya iş sahipleri ile olan ilişkilerinde terbiye ve nezakete aykırı davranışta bulunmak” olarak belirlenmiştir.

Kınama cezası, meslekî tutum ve davranışlarında kusurlu sayıldığının ilgili üyeye yazılı olarak bildirilmesidir. 5174 sayılı kanunun m.87/b hükmüne göre, “üyesi olduğu odanın, borsanın veya birliğin itibarını zedeleyici asılsız yayında bulunmak; müşterisine veya iş sahiplerine karşı taahhütlerini yerine getirmemek; iş ilişkisinde bulunduğu kimseler hakkında haksız ithamda bulunmak; satışa arz olunan malların niteliği veya miktarı bakımından gerçeğe aykırı beyanda bulunmak; nizamî olmayan ölçü ve tartı aletlerini bilerek kullanmak; iki yıl içinde birden fazla uyarma cezasını gerektirecek bir davranışta bulunmak; organ seçimlerinin düzen içinde ve sağlıklı biçimde yürütülmesi amacıyla, hâkimin ve seçim sandık kurulunun aldığı tedbirlere uymamak; mal ve hizmetlere ilişkin azami fiyat tarifelerini bulundurulması gerekli yerlerde bulundurmamak veya bu tarifelere uymamak” kınama cezasını gerektirmektedir

Üyelikten geçici çıkarma cezası ise, üyenin en az iki ay ve en fazla on iki ay olmak üzere oda veya borsa üyeliğinden çıkarılmasını kapsamaktadır. 5174 sayılı Kanuna göre “kınama cezası alan üyenin, beş yıl içinde aynı cezayı gerektirecek yeni bir davranışta bulunması halinde”, anonim ve limited şirketlere üyelikten geçici çıkarma cezası verilecektir.

Son olarak, üyelikten uzun süreli çıkarma cezası, “üyenin kaydının üyesi bulunduğu oda veya borsa ile ticaret sicilinden beş yıl süre ile silinmesi”ni içermektedir. Kanunda, üyelikten uzun süreli çıkarma cezasını gerektirir fiil ve hallerin belirtilmesi yoluna gidilmemiş, bu cezanın uygulanması üyelikten geçici çıkarma cezası alan üyenin, üç yıl içinde kınama cezasını gerektirecek yeni bir davranışta bulunması koşuluna dayandırılmıştır.

Kanunla getirilen bu disiplin cezaları ile gözetilen amaç, 5174 sayılı yasaya tabi ticaret odaları, sanayi odaları, ticaret ve sanayi odaları, deniz ticaret odaları ile ticaret borsalarının, kendilerine tevdi edilen “ticari hayatın genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlama, üyelerinin birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılma, bunun için de meslekî disiplin, ahlâk ve dayanışmayı koruma” görevini ifaya katkı sağlamaktır.

Bu konuda, şirketin disiplin cezasını gerektiren fiilleri bizzat işleyemeyeceği, personelinin yahut yöneticilerinin bu fiil ve hallere sebebiyet verecekleri, dolayısıyla da disiplin cezasının çalışanlara yahut yöneticileri verilmesi gerektiği yönünde düşünceler akla gelebilir. Ancak, anonim ve limited şirketlerin tüzel kişiliğe sahip olmaları ve gerçek kişiler eliyle temsil edilip faaliyette bulunmaları, müşteri veya iş sahipleri ile olan ilişkilerde ortaya çıkan aykırı davranışlarından dolayı disiplin cezalarına muhatap olmalarına engel bir durum teşkil etmemektedir. Zira, bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denilmektedir. Dolayısıyla, tacir sıfatı temsil edene değil, temsil edilene, yani bizzat şirket tüzel kişiliğine aittir. Nitekim, 5174 sayılı Yasaya tabi odalara üye olma mecburiyeti, ticaret siciline kayıtlı olan tacire aittir. Gene, disiplin cezaları da, oda üyesi olan tacirler için öngörülmüştür. Ancak, hemen belirtelim ki, yazımızda konu sadece anonim ve limited şirketler açısından ele alınmış olmakla birlikte, 5174 sayılı Kanunda yer verilen bu disiplin cezaları, sadece anonim ve limited şirketleri değil, oda ve borsa üyesi olan gerçek ve tüzel kişi tacirler ile sanayici ve deniz taciri sıfatını haiz tüm gerçek ve tüzel kişileri kapsamaktadır.

error: Content is protected !!
Scroll to Top