KAMUSAL SERMAYELİ ŞİRKETLERİN YÖNETİM KURULU ÜYELERİ

KAMUSAL SERMAYELİ ŞİRKETLERİN YÖNETİM KURULU ÜYELERİ

Soner ALTAŞ

Dünya Gazetesi, 21 Aralık 2013

saBilindiği üzere; 28 Mart 2013 tarihli ve 6455 sayılı Gümrük Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 79. maddesi ile TTK’nın 359. maddesine “Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin pay sahibi olduğu anonim şirketlerde, sayılan tüzel kişiler veya bunların gerçek kişi temsilcileri yönetim kuruluna seçilebilir. Yönetim kurulu üye sayısı ikiden fazla olan şirketlerde üyelerin tamamının aynı kamu tüzel kişisinin temsilcisi olmaması şartıyla kamu tüzel kişisini temsilen birden fazla gerçek kişi yönetim kuruluna seçilebilir.” şeklindeki beşinci fıkra eklenmiştir. Bu fıkraya göre; Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin pay sahibi olduğu anonim şirketlerde, bahsigeçen kamu tüzel kişileri bizzat yönetim kurulu üyesi olarak seçilebilecekleri gibi gerçek kişi temsilcilerini de seçtirebilirler. Ancak, anılan fıkra seçilecek kamu tüzel kişi temsilcilerinin sayısı konusunda bir sınırlama getirmektedir. Şöyle ki; eğer kamu tüzel kişisinin pay sahibi olduğu anonim şirketin yönetim kurulu tek üyeli ise, bu tek üyeliğe kamu tüzel kişisinin temsilcisi seçilebilir; yönetim kurulu üye sayısı iki ve üzerinde ise, yönetim kurulu üyelerinin tamamı aynı kamu tüzel kişisinin temsilcisinden oluşamaz. Bu durumda, yönetim kurulu üyelerinden en az birinin kamu tüzel kişi temsilcileri dışından seçilmesi ya da anılan şirkette ortak olan diğer kamu tüzel kişisinin temsilcisi olması gerekir.

 

TTK’nın kamu tüzel kişi temsilcilerine ilişkin bir diğer düzenlemesi ise 334üncü maddede yer almaktadır. TTK’nın 334. maddesi, Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerin, esas sözleşmede öngörülecek bir hükümle, pay sahibi olmasalar da, işletme konusu kamu hizmeti olan anonim şirketlerin yönetim kurullarında temsilci bulundurmak hakkı vermektedir. Ancak, 359. maddenin beşinci fıkrası ile 334. madde hükümlerinin bazı noktalarda uygulamacıları tereddüde sevk edebileceğini düşünmekteyiz. Her iki hüküm de kamu tüzel kişilerinin yönetim kurulunda bulunduracakları temsilcileri kapsıyor olmakla birlikte, birbirinden bazı noktalarda ayrılmaktadır. TTK’nın 334. maddesi hükmü ETK’nın 275. maddesinden alınan ve TTK’nın 13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ilk halinde yer alan bir düzenlemedir ve geçmişte uygulaması bulunmaktadır. TTK’nın 359. maddesinin beşinci fıkrası hükmü ise 28 Mart 2013 tarihli ve 6455 sayılı Kanun ile getirilmiş olan bir düzenlemedir. Bu hükümler arasında tereddüt doğuran husus, TTK’nın 334. maddesi kapsamına giren şirketlerin m.359/f.5’deki temsilci sayısı sınırlamasına dahil olup olmadığı; m.359/f.5 kapsamına giren şirketlerin ise şirket esas sözleşmesine yönetim kurulunda kamu tüzel kişisi temsilcisi bulundurulacağı yönünde hüküm koyup koymayacakları noktasında doğmaktadır. Zira, m.359/f.5’de şirket esas sözleşmesine konulacak bir hükümden bahsedilmemektedir, 334. maddede ise temsilci sayısına dair bir sınırlamaya yer verilmemektedir. Hatta, 6455 sayılı Kanun ile 359. maddeye mezkûr beşinci fıkra eklenmese idi, işletme konusu kamu hizmeti olan şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin tamamının kamu tüzel kişi temsilcilerinden oluşmasının önünde herhangi bir engel bulunmadığı görüşünde idik.

 

TTK’nın m.359/f.5 hükmüne karşılık, anılan görüşümüzü bugün de korumaktayız. Kanımızca, işletme konusu kamu hizmeti olan ve 334. madde kapsamına giren şirketlerde, şirket esas sözleşmesinde hüküm bulunmak kaydı ile, yönetim kurulu üyelerinin tamamı kamu tüzel kişi temsilcilerinden oluşabilmelidir. Zira, TTK’nın tek kişilik şirket kuruluşuna izin verdiğini, bu çerçevede örneğin belediyelerin sadece kendilerinin ortağı olacakları anonim şirketler kurabileceğini nazara aldığımızda, bu şirketlere “yönetim kurulu üyelerinin tamamı belediye temsilcilerinden oluşamaz. Bu nedenle ya tek kişilik yönetim kurulu oluştur ya da üçüncü kişilerden üye al” demek ve yönetim kurulunun yapısına müdahale etmek hayatın olağan akışına uygun düşmeyecektir. Kamu tüzel kişilerinin iştirak ettiği ancak işletme konusu kamu hizmeti olmayan anonim şirketlerde ise m.359/f.5 hükmü uygulanmalı, şirket esas sözleşmesinde hüküm bulunmasa dahi, yönetim kurulu üyelerinin tamamının bir noksanı kamu tüzel kişi temsilcilerinden oluşabilmelidir. Ancak, bu konuda hukuki ihtilaf yaşamamak için, işletme konusu kamu hizmeti olan şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin tamamını kamu tüzel kişi temsilcilerinden seçip seçemeyecekleri hususunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nden yazılı görüş talep etmelerinin ya da bahsigeçen Bakanlığın konuyu bir tebliğ ile düzenleyerek bu konudaki tereddütleri gidermesinin faydalı olacağı kanısındayız.

 

Yeri gelmişken, TTK’nın m.334 ile m.359/f.5 hükümlerinin kamu tüzel kişilerine bir ayrıcalık tanıdığını söylemek yanlış olmayacaktır. Zira, TTK, eski Ticaret Kanunu’nun cevaz verdiği pay sahibi tüzel kişilerin yönetim kurulunda temsilci bulundurması uygulamasına son vermiş, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 25. maddesi birinci fıkrası ise ETK’ya göre tüzel kişi adına yönetim kurulu üyeliğine seçilen kişilerin en geç 1 Ekim 2012 tarihine kadar istifa etmelerini ve yerlerine tüzel kişinin ya da başkasının seçilmesini emretmiştir.

error: Content is protected !!
Scroll to Top